Page 8 - tmp

5. Evliliği

Van'ın Erek mahallesinde medrese öğrencisiyken, bahsettiği üzerine küçük yaşlarda
Evlendirilmiştir. Küçük yaşta evlendirilmesini ise kendisi şu şekilde dile getirmektedir.

"Daha yaşım küçüktü fakat babam çocuklarını erken yaşlarda evlendirdiği için beni de
erken yaşta evlendirdi. Evliliğimin ilk 9 yılında Allah bana çocuk nasip etmedi. Bu durum
için, yeni bir evlilik veya doktorlara tedavi için herhangi bir çabada ve düşüncede
bulunmadım. Şeyh hazretleri yani babam hacca gideceği zaman kendisinden çocuğum
olsun diye dua etmesini istedim. Şeyh hazretleri haçtan döndüğünde kendisini ziyarete
gittik ve bana şöyle dedi.
"Bak oğlum sen ve ailen çocuk konusunda rneraklanmasın, ben Kabe'yi tavaf ettikten
sonra Hz.İbrahim (a.s)'in makamının arkasında ellerimi açıp sizler için dua ettim ve
duamın rafikil alaya yükseldiğini ve daha sonra duamın tekrar avucumun içine döndüğünü
ve Allah'ın size çocuk vereceğini gördüm" dedi. Bu duada da görülüyor ki şeyh hazretleri
eğer basiretli bir zat olmasaydı bu şekil duanın yükselip tekrar geri geldiğini göremezdi.
Bu meseleden iki üç ay sonra Allah bize bir kız çocuğu nasip etti, fakat vefat etti. ismini
babam Afife koymuştu.
Yani bu mesele rnürşidimin bir kerametidir. Bana babamın kerarnetlerini gösterin
denildiğinde kızımı getirin işte bu babamın kerametidir derdim.
Daha sonra rabbim bana dört erkek sekiz kız nasip etti. Bunlar Muhammed Sabit,
Muhammed Beşir, Muhammed Kadri, Muhammed Nezir’dir.

“ Muhammed Sabit İktisadi ve İdari bilimler fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü
okudu,ardından ilahiyat fakültesi okuyup benim yanımda da camide şeriat
ilimleri okuyor.”

“Muhammed Beşir de liseyi dışarıdan. bitirip şimdi ilahiyat meslek yüksek okulunu
okuyor.”

“Diğer ikisi ise İmam hatip lisesinde okuyorlar."

6. Askerliği

Şeyh Ahmet askerliğini 1984 yılında Çorlu Trakya'da yapmış. Hem acemi hem usta
bölüğü Çorluda yapmıştır. Askerliğe Çorlu da başlayıp orda bitirmiştir. Askerliği
hakkında şunları ifade etmiştir.
"Ben 1984 yılında Çorlu’da askerlik yaptım. Bizim zamanımızda askerlik
iki yıl yapılıyordu. Ben de iki yıl yaptım. Fakat benim askerliğim yine ilimle geçti
diyebilirim.

Ali Arısoy diye bir komutanım vardı. Komutanım Ankara da Arapça dersleri görüyordu.
Benim Arapça bildiğimi öğrenince artık Ankara 'ya gitmedi benden ders almaya başladı.
Ona Arapça dersleri veriyor hatta askeri komutları bile karşılıklı Arapçayla söylüyorduk,
askerlik hayatım bu şekilde bitti."