Page 7 - tmp
P. 7
İlk annesinden çocukları; Şeyh Ahmet, mele Muhammed ve mele Bahattin'dir.
İkinci annesi; oda Bitlis'in Hizan ilçesinin ilk annesinin köyünde doğmuş.
İkinci annesinden çocukları; mele Mahsur, mele Mehmet Şirin, Abdulbaki, Muhammed
Zakir, Muhammed Salih'tir.
Üçüncü annesi ise. Van'ın Özalp ilçesinin Setmanıs köyünde doğmuş. Hacı Ibrahim diye
bir zatın kızı olup çocukları; Muhammed Ali, Muhammed Tahir’dir.
3. Yetiştiği çevre
Yetiştiği çevre hakkında kendisine sorulan bir soruda şu şekil bir açıklama yaprnaktadır.
"Ben kendimi bildim bileli hep medreselerde yetiştim ve medrese ortamlarında büyüdüm.
Küçükken hatırladığım kadarıyla daha buluğ çağına girmemiştim, beni mele Ramazan
diye bir zat evine götürür, bana Kur'an dersi öğretirdi. Kur'an.'ın bir kısmını babamdan bir
kısmını da o zattan öğrendim. Ben o Seyda'nın evinde büyiidüm diyebilirim.
Bu bahsettiğim Seyda Van ilinin Gürpınar ilçesine bağlı Hoşap beldesinin Repetik
köyünde yaşamaktaydı. Dolayısıyla bende o köyde büyüdüm.
Kur'an ve ondan sonra okunacak ilimlerle meşgul oluyordum. Sosyal bir hayatım olmadı.
Hayatım hep ilim öğrenme yerleri ve medrese gibi, yerlerde geçti. Tabii hal böyle olunca
çevremde de hep ilim tahsil eden insanlar olunca, başka yerlere ayıracak bir zamanım
olmadığı gibi bir düşüncemde olmadı icazet alana kadar böyle bir çevrede, ortamda
büyüdüm."
4. Kiiçiikliiğiindeki davranışları
Çocuk sayısı çok olan bir ailede baba tarafından tüm çocukların sevgisi yanında çocuklar
içerisinde daha çok sevilen bir çocukluğu vardır. Tıpkı peygamber efendimiz (s.a.s.) 'in
tüm çocuklarını sevip içlerinden Fatımatu-z Zehra'yı daha çok sevmesi gibi.
Millet tarafından da, Şeyh Ahmet'in baba tarafından daha çok sevildiği söylenmekteymiş.
Şeyh ahmet babasından rivayetle babasının şöyle bir rüyasını anlatmaktadır.
"Bir gün babam şöyle bir rüyasını anlatmıştı. Babam rüyasmda Abdulkadir Geyylani
hazretlerini rüyasında görmüş. Bu zat beni babamdan istemiş, babam sebebini sorunca,
"ben onun ceddiyim, dedesiyim hak odur ki onu bana veresin," demiş. Bunun üzerine
babam "bende onu sana verdim. Ister âlim, ister cahil, ister çoban edersin sana kalmış,"
diye buyurmuş.
Rüyaya ilaveten şunları anlatmıştır. “ Ben küçük yaşlarda iken yani 6,7 yaslarındayken
Allah'ın celil ve cemal isimlerini kalbimle zikrettiğimde cezbeye giriyordurn. Abdulkadir
Gcylani hazretleri cezbenin; insana Allah'ın rahmetinden verilen bir hal olduğunu söyler.
Bu davranışlarımın dışında bir insanda bulunması gereken normal davranışlara sahip bir
insanım.”