Page 10 - tmp
P. 10

9.     İlim Tahsil Yolundaki Sıkıntıları


                   Medrese ilmi diğer ilimler gibi değil. Tabii ki sıkıntısı çoktur. Şeyh hazretleride bir çok
                   sıkıntı çekmiştir. Kendisi şu şekilde ifade etmektedir.


                   "Bende ilmi bitirene kadar çok sıkıntı, çile çektim. Misal ben Siirt Baykan'ın bir köyünde
                   okurken; köyün su sıkıntısı temizlik sıkıntısı vardı. 60 gün sabunla yıkanamayan insanlar
                   vardı. Bizde camide yatıp kalkıyorduk bizimle beraber köyün hacıları da Seyda'mız da
                   camii de kalıyorlardı. Susuzluktan dolayı çok sıkıntı çektik. Yine medresede okuduğum
                   süre müddetinde kahvaltı da çay ve kuru ekmekten başka bir şey yemedim, görmedim.
                   Çünkü öyle imkanlar yoktu. Kahvaltı çeşitlerini ancak dükkan önlerinde görürdüm.
                   Kaldığımız yerde küçücük bir oda ve pencereleri camla değil naylonla kaplıydı. Tillo'da
                   yine su. sıkıntısı çekiyordum. Oradaki sular kuyu suyu olduğu için tuzlu oluyordu
                   içilmezdi. Içme suyu az bulunurdu. Oradaki insanların çoğu gözlerinden rahatsız hatta
                   kör olurdu. Bununda sebebi tuzlu suyla abdest almalarıydı.


                   Banyo ihtiyacımız için Siirt' e giderdik ihtiyacımız' giderirdik. Yine kahvaltımız çeyrek
                   ekmek 6 tane zeytin 3 bardak çay ile sınırlı idi. Başka bir şey yoktu. Eğer biri yiyeceklerini
                   dökerse aç kalırdı. Medrese hayatım boyunca yiyecek olarak doyan kimse bulamadım. Bu
                   konuda Hz.. Şafii şöyle buyurur: "Alim olacak insanın şu beş şartı kabul etmesi lazım. 1:
                   gurbetliği kabul edip dayanması, 2: zilleti, 3:açlığı, 4: kirliliği                 5: uykuvuzluğu
                   ve bunlara karşı direnineyi kabul etmesi lazım eğer
                   bunları kabul ederse ancak alim olabilir eğer ben rahat ve rehavetle öğreneyim derse alim
                   olması çok zordur." Allah nasip etti Silopi de bir medrese kurdum oradaki talebelerim
                   sıkıntı çekmesin diye elimden geleni yapıyorum, çünkü ben çok çektim."

                   10.    Tasavvuf Hayatı


                   Tasavvuf hayatı çok çileli ve zahmetli geçmiştir şeyh hazretleri tasavvufi hayatını
                   kendisi şu ifadelerle anlatmaktadır. "Tasavvuf (hayatımın çoğu, icazet aldıktan sonra
                   başlamıştır. Küçüklüğürnden beri tasavvufa karşı bir sevgim ve ilgim vardır. Tasavvufta
                   hata yapanları gördüğüm de olmuş fakat o hata kişinin kendi şahsıyla olan bir meseledir.
                   Tasavvufun meşrebi menbei ile ilgili bir şey değildir, demiş tasavvufa olan ilgim
                   azalmamıştır.
                   Benim mürşidim babam olduğu için oda sürekli tasavvufla ilgilendiği için,bende sürekli
                   tasavvufi bir hayat içerisinde olmuşumdur. İnsanlara nasihat olsun diye şunu diyebilirim.
                   Fakat kesinlikle riya olarak anlaşılmaması gerekir. Çünkü riya küçük şirktir:
                   Tasavvuf hayatında sülük'e 40 gün girilir fakat ben 70 gün sülükte kalıp riyadatla meşgul
                   oluyordum. Ve çıkmama müsaade edilmiyordu. Benim tasavvuf hayatımda çektiğini
                   çileler çoktur. Misal 40 gün sadece yedi tane hurma yiyordum. Bunun şöyle bir açıklaması
                   var:
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15