Page 15 - tmp
P. 15

İşte Şeyh Ramazan böyle bir ilme sahip ve bu kadar garip bir kişiliğe sahiptir. Yine onun
                   döneminde ses kayıtları kascte alınmış. Araplarla konuştuğu zaman mükemmel fasih bir
                   lisanla konuşuyor.

                   Yine bakıldığında Seyda Kadri'nin divanını açıklayacak olan insan çok
                   az ve nadirdir. Fakat gel gör ki bu aşık bu divanı ne derece mükemmel bir şekilde
                   açıklıyor ve anlıyor. Çok farklı dillerde ders gördüm. Bunlardan biride Faşça idi. Farsça
                   dil öğrendiğimde dersten sonra babamın yanına gelirdim, bütün dersimi bana anlatır ve
                   beni dinlerdi Farsça bilmediği halde, bana dersimde yardımcı oluyordu ve hocamdan çok
                   daha iyi anlatıyordu. Sanki karşımdaki babam değildi. Merakla sordum. "Efendim siz bu
                   dili bilmediğiniz halde nasıl konuşabiliyorsunuz?" Dedi ki Canım oğlum ben Farsça
                   konuşmaya niyetlendiğim zaman ruh alemine girer Müslüman bir fars gence uğrar onun
                   lisanını ondan alır onun lisanıyla konuşurum. Hakeza diğer dilleri de böyle yaparım. Fakat
                   lisanıyla konuşacağım kişinin Müslüman olması lazım". Derdi.


                   Yine şöyle derdi. " Ey oğlum evliyalar içerisinde garip olarak dünyaya gelen üç kişi
                   vardır. Birincisi; şeyhlerden şeyh Abdulkadir Geylani hazretleridir.
                   İkincisi; Seydalardan. Seyda'yı mele Ahmet-i Ciziri, üçüncüsü; ise safilerden benim
                   derdi.


                   Yine bir gün kendisinin de içerisinde bulunduğu bir gurup hacı kafilesi şama giderken
                   sınır kapısının kapalı olduğunu görürler ve bunca zahmetten sonra dönmemek için çaba
                   sarf eder ve giriş için uğraşırlar. İşin zorluğunu fark eden hacılar şeyh hazretlerinin yanına
                   gidip dua etmesi için ricada bulunacaklardı. Şeyh hazretlerini sorduklarında, birileri o irşat
                   ehli olan zatın şu anda aç olan hacı arkadaşları için ocak başında bulgur pilavı
                   hazırladığını söyler ve hemen ocak başına giderler ve şöyle derler."Efendim biz sizin
                   yaptığınız işi halledelim sizde dua edin ki şu kapı açılsın." Bunun üzerine kendisi bir
                   büyük taşın üzerine çıkar ve dua etmeye başlar. Bir süre sonra hacılara döner ve size
                   müjdeler olsun. Sınır kapısı şu saate, şu dakikada ve şu saniyede açılacak,” demiş ve
                   bunun üzerine hacılar o söylediği zamanları yanlarına yazmışlar. Ve şeyh hazretlerinin
                   dediği saat gelince, şeyh hazretlerinin dediği saat dakika ve saniyeler bire bir tutuyor kapı
                   açılıyor ve giriş yapılmış.
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20