Page 18 - tmp

20. Şeyh'in Ziyareti

Şeyh hazretlerinin ağzından ifadelerle şu şekilde anlatılmaktadır.
"Tabii ki insanlar her vakit ziyaret edilmez. Müsait olduklarında ziyaret edilir. Bende
müsait olduğum zamanlarda öncelikle mensuplarımız başta olmak üzere binlerce insan
beni ziyarete görmeye geliyorlar.
Mesela; Benim bayramlarım 15 gün sürüyor. Çünkü ziyaret eden çok oluyor. Bazen 500,
600 kişi, bazen 300, 400 kişi bir günde gelebiliyor. Bir ara televizyona bile verildi Van
yeni mahallede Şeyh Ahmet diye birisinin ziyaretine gelen misafirlerin araçlarını park
edecek yer bulamadığını, o kadar çok olduğunu Van haber kanalı haber yapmıştı. Tabi
ziyaret eden önemli isimlerde oluyor. Fakat ben isimlerini zikretmek istemiyorum, belki
onlarda bunu istemez.”

23. Yaşamış olduğu hastalıklar

Şeyh hazretlerinin bu güne kadar yaşamış olduğu hastalıklar Ataşe glikoz, tansiyon
hastalığı, böbrek rahatsızlığı, bazen de kan basıncı 'artmasıyla rahatsızlıklar yaşamıştır
bunun dışında farklı hastalıkları bulunmamıştır

24. Menkıbe ve kerametleri

Kendisine sorulan bir soruya bu konu hakkında kendisi şöyle bir açıklama yapıyor.
"Birçok kerametim. nıenkıbelerim vardır. Fakat bunları ben değil, benim hakkımda
bunları görüp kaleme alan mensuplarım yazmış ve anlatmış. Bunları anlatmak benim için
doğru değil uygun olmaz. Fakat yazılanlara göre şunlardan bahsedilebilir:
Şeyh Ahmet'in şöyle bir özelliği var ki kendisi bir kişiye kırılırsa haberleri olmadığı halde
tüm mensupları o kişiye karşı soğuk bir tavır içerisine girerler.

Bir mensubu şöyle der:

Bir gün İstanbul'da kardeşimle birlikte eve giderken, kardeşim bana: 'Abi bir gün gelecek
Şeyh Ahmet Kutbu Ferdi Cami olacak" dedi. Bende ama bu nasıl olur ki dedim. Eve
gittim çok uykum vardı hemen uyudum ve rüyamda Şeyh Hazretlerini gördüm. Rüyamda
bana öyle bir tokat vurdu ki " yatağımdan fırlayarak çıktım. Ve aşırı bir baş ağrısı başladı.
Ta ki ikinci günün yarısına kadar,neden böyle olduğunu düşününce mürşidim hakkında
tereddüt ettiğimden dolayı olduğunu anladım.

Başka bir mensubumdan:

1991 yılında olması lazım. Bir gün Şeyh Hazretleri ve beraberinde iki mensubuyla birlikte
yolculuk yaparken yolda araç kullanan mensubu şeyhim benzin bitti deyince Şeyh
Hazretleri sen ibreye bakma gaza bas demiş. 75 km gittikten sonar araç durmuş; zaten
benzinliğin yanına gelmişler. Yakıtı dolduran kişi bunu fark etmiş ki siz bu arabayı içinde
hiç benzin yokken. nasıl buraya kadar getirebilmişsiniz ? Deyince yanındakiler
gülümseyerek orasını karıştırma demişler.